Betonart 2013 Yaz Okulu
Bu seneki Betonart workshopunda Küratörlük görevi bana verildi. Gezi olaylarının başlamasının tam da arifesinde belirlediğim tema gündemle tesadüfen yan yana durdu…
“ÜTOPYA KENT”
“İDEALİMDEKİ KENT”
Bugün dünya nüfusunun yarısı kentlerde yaşıyor. 2030 yılında Avrupa’da nüfusun yüzde sekseninin şehirlerde yaşaması öngörülüyor. Trafik gitgide yoğunlaşıyor, insanlarla diyalog gitgide azalıyor; ağaçlar, bitki örtüsü gitgide azalıyor.
Peki, neredeyse hepimizin, öğrenci ya da öğretmen, kentlerde yaşayan bireyler olarak bizler aslında nasıl bir çevrede yaşamayı arzu ediyoruz? Temel ihtiyaçlarımızın yanında kentlerden ne gibi ihtiyaçlarımızı karşılamasını bekliyoruz? Hangi duygularımızı tetiklemesini bekliyoruz. Kenti bir tiyatro sahnesi olarak mı görmek istiyoruz? Bir rekreasyon alanı olarak mı? Teknolojik yeniliklerle önde olmak mı? Hayatı daha üretken, daha hızlı yaşamak için mi?
Bu yaz okulundaki çalışmanın amacı nevcut yaşam alanlarımızı sorgulayıp gelecekte nasıl kentlerde yaşamak istediğimize ilişkin ipuçları vermek. Her bir grup kendi kentini oluşturacak ve kentler arasında nasıl bir irtibat/diyalog olduğuna ilişkin önerilerini de gösterecekler.
Bu çalışmada yöntem, doğrudan malzemeye biçim vererek- atölye ortamında kütle/mekanlar yaratmak ve sonunda kentlerin birer ölçekli maketini meydana getirmek; ortaya çıkan maket kentler bir yönü ile ucu açık, yani ileride başka müdahalelere yatkın ve birbirlerine bağlanabilir yapıda olabilmelidir. Meydana getirilecek maket kentler aynı zamanda (belki insan boyunu biraz aşkın) birer kamusal heykel olarak da öngörülmelidir; böylece yerel yönetimlerin de uygun göreceği bir kamusal alanda sürekli sergilenme olanağı yaratılabilir.
“Ütopya Kent” atölyesinde, temel malzeme beton olacaktır. Ancak başka malzemelerin de kullanımı , hem ifadeyi, hem görsel zenginliği arttıracak, anlam olarak zenginlik katacak ve hem de üretim sürecine esneklik ve kolaylık getirecektir.
Mehmet Erkök, 29 Mayıs 2013